27 Şubat 2009 Cuma
Gönül Kapkaçcıları
Yeni bir kapkaçcılık türü türedi. İsmine gönül kapkaçcıları dendi.Aslında eskiden beri olsa da yeni farkına varıldı.
Gönül kapkaçcıları; yol üstü tesadüflerim, bir anlık gördüklerim ve belki bir daha göremediklerim...
Arkalarından koşturup yakalamak istediğim ama genelde hiç cesaret edemediklerim. Yakalamaya cesaret ettiklerim mi? Son adıma kadar "senden çok hoşlandım" diye haykırmak isterken, o son adımda değişen kelimeler, saçmalamalar...
Bu yüzdendir belki de E-5'in Bostancı durağının Üsküdar - Kadıköy istikametinde, Maltepe minibüsünü sormam.Hatırladıkca yüzümün kızardığını hissederek, tebessüm ederim. Saatin kaç olduğu hiç umrumda değilken, saati sormam. Sonrası mı? Hepsi uzaklaşıp gittiler ve arkalarından boynu bükük baka kaldım.
Bir de gönül hırsızlarım var onları da başka bir zaman anlatırım kısmetse...
17 Şubat 2009 Salı
One Minute, 14 Şubat
One minute, one minute 14 Şubat.
Geçip gitti ve ben farkına varamadım.Hayat ne hızlı yaşanıyor.2009'un 14 şubatı geride kaldı. Ben yine sevgilisiz bir şekilde geçirmenin verdiği huzur ile mutlu, yalnızlığın hüznü ile mutsuz...
Eski ilişkileri bilemem ama şimdi ki ilişkiler insanı huzursuz ediyor ama yalnız da yaşanmıyor. Yalnızlığı da niye illa sevgiliyle eşdeğer tutarız ki? Sevgilisi olmayan her insan yalnız mıdır? Kafa karıştıracak soru ise yalnızlıktan ne zaman kurtulduk ki?
14 Şubatın sevdiğim tarafı, kıskanç kızların diğer kızlardan ne farkım var edasıyla sevgili edinme gayretleri. Tabii bu da hediye almak zorunda kalacak erkek sayısını artırıp, bugünü bekleyen esnafın yüzünü güldürmekte. Kızı etkileme derdinde olan erkeklerin alacakları hediyelerin ceplerinde oluşturacağı büyük delikle sevgili bulduklarına sevinebiliyorlarsa ne mutlu onlara. 14 Şubatı sevgiliyle geçirmiş kızların diğer kızlardan eksikliği olmadığını ispatladıktan sonrasında da artık gereksizleşmiş bu ilişkiyi noktalamaları gerekicek tabii. Uzun ömürlü bir ilişki başlayabildiyse ne ala...
Sevmediğim tarafı da bu günü sevgiliyle geçirmek gibi koşullandırılmak. İlla sevgili olucak ve hediye alınacak.Çok saçma...Ben sevgilimle sevgililer gününüistediğim bir zamanda kutlayabilmeliyim.Mesela tanışma yıldönümünde ya da onun doğumgününde. Yani bir taşla iki kuş vurabileceğim bir gün olmasını isterim ama malesef böyle bir imkanım olacağını zannetmiyorum.Ya doğum günü 14 şubat olan ya da 14 şubattan nefret eden bir sevgili bulmak lazım ki hediye işinden bir şekilde tasarruf edebileyim.Tabii hediye alıcak bir sevgili bulabildiysem. Sevgilisi olanlar nispet yaparcasına birbirlerine hediyelerini verirlerken, yalnızlar da derin bir iç çekerler. Off ulen of gibi mesela :) Olmayanın zoruna gidiyor efenim bugün, kaldırın şu günü desem kimse iplemez.Böyle bir hareket başlatsam, yalnızları organize etsem, pankartlarla Sevgililer Günü istemiyoruz diye eylemler yapsak fayda edeceğini zannetmiyorum. Yani sevgililer gününde sevgili olucak ve hediye alınacak.
Kendimi Issız Adam gibi hissediyorum. Yine ıssız geçen bir 14 şubat.Hani ıssız adam olmak yeni moda oldu ya belki yalnızlığımda karizmatikleşir :)
Kısmet 2010 14 Şubatına huzursuzluk ile mutsuz, yalnız olmamanın sevinciyle mutlu olabilmek dileğiyle...
14 Şubat 2009 Cumartesi
Değişime Uğrayan Ünlüler
Bu ünlüler filmler için öyle bir değişime uğradılar ki, onları tanımakta zorlandık. Bu ünlülere kariyerlerinde önemli adımlar atmalarını sağlayan müthiş değişimler;
(Resimlerin Büyük Halleri İçin Üzerlerine Tıklayınız...)
Brad Pitt – The Curious Case of Benjamin Button
Charlize Theron – Monster
Emma Thompson – Nanny McPhee
Mike Myers – The Cat in the Hat
Jim Carrey - The Grinch Who Stole Christmas
Rebecca Romijn– X Men
Gwenyth Paltrow - Shallow Hal
Ron Pearlman - Hell Boy
Eddie Murphy – Norbit
Tom Cruise – Tropic Thunder
Robin Willimas - Mrs. Doubtfire
John Travolta – Hairspray
Eric Stoltz - Mask
Selma Blair - A Dirty Shame
(Resimlerin Büyük Halleri İçin Üzerlerine Tıklayınız...)
11 Şubat 2009 Çarşamba
Önemli Olan
Bir gün; grupta biri Kızılderili olan iş arkadaşları,New-York'ta yemek arasında dışarıya çıkar..Yolda yürürken insan kalabalığı, siren sesleri, yoldaki iş makinelerinin çıkardığı gürültü ve korna sesleri arasında Kızılderili;
- Kulağıma cırcır böceği sesi geliyor!! diye söylenerek böceği aramaya başlar.
Arkadaşları, bu kadar gürültünün arasında bu sesi duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam eder. Aralarından bir tanesi inanmasa da, onunla birlikte aramayı sürdürür. Kızılderili, yolun karşı tarafına doğru yürür, arkadaşı da onu takip eder. Binaların arasındaki bir tutam yeşilliğin arasında gerçekten bir cırcır böceği bulurlar. Arkadaşı, Kızılderili’ye:
- Senin insanüstü güçlerin var. Bu sesi nasıl duydun?!!
Kızılderili;
- Bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek yok ki!!
Arkadaşına dönüp kendisini izlemesini ister. Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlar. Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldiği tarafa bakarak, onun ceplerinden düşüp düşmediğini kontrol eder.
Kızılderili, arkadaşına dönerek:
- Önemli olan, nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğindir. Her şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin!!
Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler.
[Mevlana]
- Kulağıma cırcır böceği sesi geliyor!! diye söylenerek böceği aramaya başlar.
Arkadaşları, bu kadar gürültünün arasında bu sesi duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam eder. Aralarından bir tanesi inanmasa da, onunla birlikte aramayı sürdürür. Kızılderili, yolun karşı tarafına doğru yürür, arkadaşı da onu takip eder. Binaların arasındaki bir tutam yeşilliğin arasında gerçekten bir cırcır böceği bulurlar. Arkadaşı, Kızılderili’ye:
- Senin insanüstü güçlerin var. Bu sesi nasıl duydun?!!
Kızılderili;
- Bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek yok ki!!
Arkadaşına dönüp kendisini izlemesini ister. Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlar. Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldiği tarafa bakarak, onun ceplerinden düşüp düşmediğini kontrol eder.
Kızılderili, arkadaşına dönerek:
- Önemli olan, nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğindir. Her şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin!!
Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler.
[Mevlana]
8 Şubat 2009 Pazar
Sözlerimle Döverim Adamı
Söze gerek var mı ? Fotograflar çok güzel anlatıyor aslında ama kadınlara uygulanan şiddete karşı olduğumu da belirteyim. Kadınların hepsi birer çicektir. Nasıl ki çicekler suyla yaşarlarsa, kadınlarda sevgiyle yaşarlar. Kadınları sevelim efendim. Kadınlar sevgiyle güzelleşir...
Anlatmak istediğim bu değildi aslında ama fotograflar da dayak yiyenin kadın olması kadınların maruz kaldığı şiddete karşı olduğumu da dile getirmeme sebep oldu.Herneyse demek istediğimi konunun başlığından anlayan anladı zaten.Fotolarda cabası oldu...
Bugün 8 Şubat ve anlamını bir ben bilirim! Ne gizemli oldu ama.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)