21 Aralık 2009 Pazartesi
Güneş
Renkler ışığın kırılmasıyla oluşuyorsa, dünyamızın ne kadar renkli olduğu ışığın ne kadar kırıldığı mıdır? Hiç zannetmiyorum. Bence ne kadar ışığa sahip olduğumuzla alakalı. Mum ışığında yaşarken ne kadar renkli bir hayatımız olabilir ki?
Işık eşit renkse, renkli bir dünya için ışığa ihtiyacımız var.Mumla dünyayı aydınlatabilir miyiz? Tabii ki hayır.Günü aydınlatan, her kör noktaya ulaşabilen güneş ışığına ihtiyacımız var.
Işığın olmadığı durumda karanlıktaysak; ışıklar söndü işte, karanlıktayız.Karanlıktan kurtulmak için ışıkları mı açıcaksın? Aydınlanabilecek misin peki? Dünyanı, yarınlarını ışıkları açmakla aydınlatabilecek misin? Aydınlanmak için güneşe ihtiyacımız var.Her zaman aydınlığı yaşamak istiyorsak, güneşi tepemizden eksik etmemeliyiz. Güneşi başımızdan eksik etmek istemiyorsak batıya doğru yürümeliyiz ki güneşin istikametinde hareket etmiş olalım.Batıdan da kasıt budur. Batı avrupa değildir. Batı güneşi tepemizden eksik etmemek için yürümemiz gereken yöndür.Doğuya doğru gittikce, ilk önce batan güneşin, karanlığa doğru gittiğimizi işaret edercesine önümüzde oluşturduğu gölgemizi görürüz.Sonrası tabii ki karanlık...
Aydınlıklar için güneşe doğru yürümeliyiz, sadece güneşe...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder