19 Şubat 2010 Cuma

Alma (Kısa Film)

Çok hoş bir kısa film.Kandırılan insanların, ruhlarının nasıl hapsedildiğini anlatıyor sanki.Çocukca bir film görüntüsünde, büyük komplo :P
Yazının devamını görmek için Devamı yazısına tıklayınız, lütfen...

12 Şubat 2010 Cuma

Ezel'de Ramiz Dayı'ya Kim İhanet Ediyor Açıklıyoruz

Gezergen Blog şok haberlerine devam ediyor.Yine gündem değiştirecek bir konuyla karşınızdayız.Ezel'de Ramiz Dayı'ya kim ihanet ediyor? açıklıyoruz. Şok ŞOK Şok Ramiz Dayı ölüyor mu?AZ SONRA...
Televizyon aldatmacaları, heyecanlandırmaları iliklerime kadar işledi.Gezergen Blog tv'lerde ki sinir bozucu çığırtkanlıktan kurtulabilecek mi? AZ SONRA
Yemedik içmedik fragmanda ki saliselik görüntüleri sizin için fotograflayarak kim olduklarını anlamanızı sağladık.İşte fragmanda ki anlık görüntüler, bunların kim olduğunu tahmin edebildiyseniz, bunlar Ramiz Dayı'ya silah dayıyorlar.Acaba Ölecek mi? Şok ŞOK Şok Az Sonra...

6 Şubat 2010 Cumartesi

Moral Deposu Msn Anketleri

Bayılıyorum bu msn anketlerine, benim için ne güzel şeyler söylüyor. Cuk da oturuyor :D
Kendini Test Etmek İsteyenler Buyrun Buraya!!!

Aristokratik (Aristokratik misiniz?)

Aristokratiksiniz. Bunun hayatı ne kadar zorlaştırdığının da farkındasınız. Bu yüzden fazla göstermemeye gayret ediyorsunuz bu yönünüzü. İlkelerinizden taviz vermeniz gerekmediği müddetçe, kendi seçmediğiniz mekânlara tahammül kapasitenizi artırmaya çalışıyorsunuz. Bu yüzden de hayatınız kendiniz ve dış dünya arasında denge kurma savaşıyla geçiyor. Çoğu zaman o savaşın bir muzafferi olmadığının da farkındasınız. Çünkü dünya sizin değiştirebileceğinizden büyük, ama siz de sığmıyorsunuz kendi alanınıza. Yapılabilecek bir şey varsa yapmalı diyorsunuz, lakin elinizi pis işlere bulaştırmanın akıllıca olmadığına da inanıyorsunuz. Bütün bu çelişkiler sizi değişken bir ruha sahip kılıyor. Ama aslında ardına konumlandığınız gururunuz incinmedikçe dünyayı kendi arzu ettiğiniz yere dönüştürmek için elinizden geleni yapmaya da hazırsınız. 
 

Usta oyuncu (Aşk Oyuncusu musunuz?)

Of aman, sizden korkulur. Siz bir aşığı dere kıyısına götürüp, aşk şarabı içirmeden geri getirebilecek türden tehlikeli ve usta bir oyuncusunuz. Ne zaman oyun oynadığınız, ne zaman ciddi hareket ettiğiniz belli bile değil.

4 Şubat 2010 Perşembe

no tengo lugar Naci en Alamo

Remedios Silva Pisa: Naci en Alamo (Vengo soundtrack)

Büyük Buluş: Zeka Aslında Hangi Organımızda!!!


Büyük bir buluş...
Dünya tarihine geçmeye hazırlanan gezergen blog ekibi, açıklamasını yapıyor.Evet, açıklıyoruz zekayı hangi organımızla kullandığımızı...
AZ SONRA!!!
Bunu açıklamadan önce zekayla ilgili düşüncelerimizden bahsedelim. Kimse zeki olmadığını düşünmek istemez ve kime sorarsanız sorun ben zekiyim der.Ama en büyük zekilik insanların zekasını gizleyebilmesidir.Yani aslında ben aptalım dediğinizde zekanızın ne kadar üstün olduğunu gösterirsiniz.
(He he açıkladığımız bu düşüncelerle nifak tohumlarını ekmiş bulunuyoruz. Herkes böyle olduğuna inanacak ve zeki olduğunu göstermek için ben aptalım diyecek :D. Herkes "Ben Aptalım" dediğinde de ben ortaya çıkıp "En Zekiniz Benim" diye bağıracam nihahaha :D Dünyanın tek zeki insanı ben olucam.)
İşte büyük buluşu açıklıyoruz. Şok ŞOK Şok ŞOK!!!
Anlattığım gün geldiğinde, zeka bulunduğu organı değiştirecek :D ama şimdilik bilindiği yerde.Değişime uğrayacak organı çok merak eden olursa, ismini kulağına fısıldayabilirim :D
Resim Alıntıdır.Buraya Tıklayarak Resmin Bulunduğu Sayfaya gidebilirsiniz...

30 Ocak 2010 Cumartesi

Hayata Bakışını Değerlendirmece



Seç birini.


Seçtin mi? Hangisi?


Turuncumsu? Yeşilimsi? Mavimsi? Pembemsi?


Cevap Yanıt yazısının arkasında
üstüne gelindiğinde cevap ortaya çıkar




Ama seçmek zorunda olmayan şanslılardansındır belki. Seçim yapmazsan yanlış
yapmazsın.

25 Ocak 2010 Pazartesi

Ağlanacak Halimize Gülelim Köşesi


Yılmaz Özdil 22 Ocak 2010 günü köşesinde yazdığı yazının bir kısmı.Gülmekten yarıldım...


“Çevireceğiniz numaradan önce Graham Bell'in doğum tarihini tuşlarsanız, telefonla bedavaya görüşebilirsiniz” diye haber yaptılar... “Benim telefon galiba arızalı” diye hücuma uğrayan Telefon İdaresi, ertesi sabah beyanat vermek zorunda kaldı; resmi kurum olduğu için “Manyak mısınız” diyemedi, “Külliyen yalan” dedi.
*
Adnan Menderes döneminde gizli bir projeyle uzaya gönderilen, ancak, daha sonra ödenek yetersizliği nedeniyle geri getirilemeyen Türk astronotun oğlunu çıkardılar canlı yayına... Millet ağlamaktan helak oldu zavallı yavrucağın dramına... Mermiyi dişiyle yakalayan adamı gösterdiler, kendini vurduranlar oldu! Klozetten çıkıp, insanların kıçını ısıran yaratık haberi de yaptılar, Cine 5 şifresini kıran sprey haberi de... Laboratuvarda tüplü müplü bir deney yaptılar, “Sigara paketlerindeki parlak kâğıtlarda gümüş var, işte böyle ayırabilirsiniz” dediler, adamın biri malı mülkü sattı, belediyenin çöp ihalesini aldı.

Yazının Tamamı İçin Bu Yazıyı Tıklayın!

Dipnot: Resimde ki balık astronot balığı

20 Ocak 2010 Çarşamba

Geçmişin Acı Hatırası


Sokak kapısından çıkarken hissettim, günün kötü geçiceğini.Tedirgindim. Tedirginliğimle adımlarımı daha ürkek atıyordum, günün getireceği bilinmezliğe.
Evimizin önünden geçen caddeyi yürüdüm.Herşey aynıydı.Yine aynı mahalle sakini, yine aynı dükkanlar, yine aynı yol...Tek farklılık yanımdan geçen insanlar olsa gerek diye düşündüm. Gereksiz bir tedirginlik diye düşünerek rehavetle yol boyunca yürüdüm.
Tam böyle düşünürken yolun ilersinde duvarın kenarına oturmuş birisini farkettim."Olamaz" dedim.Tahmin ettiğim kişiyse eğer diye yine tedirgin oldum.Yanına yaklaştıkca kişi daha belirginleşiyor, daha tedirgin oluyordum.Yanına vardığımda yüzüne bir baktım, bir baktım ki ne göreyim.Tahmin ettiğim kişi değil.
Unutmak istenilen geçmişi hatırlatan, benzer bir insanın yarattığı tedirginlikte olsa yüreğim darlandı.İnsan aşkı bulduğunda bırakmaması gerektiğini düşündüm ama nasıl? Sıkı sıkıya sarılırsa insan, aşkını elinde tutabilir mi? Elinde tutamazsa insan aşkını geçmişin acı hatırası olmaktan da öteye geçemez herhalde...